Meslek Seçimi Nasıl Yapılmalı?

Meslek Seçimi Yapmak Hassas İştir

Meslek seçimi iş hayatına, belki de üniversite sınavına girecek gençlerin en önemli konularındandır. İşte size pratik, işlevsel ve her an geçerli bir yöntem.

Mutlu bir iş hayatı için kendinizi huzurlu hissedeceğiniz bir meslekte yükselmeye başlamanız çok önemlidir. Bir meslekte ise sadece ne yaptığınız öndemli değildir. O mesleki ortamda nasıl insanların bulunduğu, o endüstrinin çalışma şartlarının nasıl olduğu da çok önemlidir. Zira muhtemelen yıllar boyunca bir takım insanlarla aynı ortamlarda bulunup onlarla benzer aktiviteler yürüteceksiniz. Bu sebepten mesleklerin dışarıdan nasıl gözüktüklerine bakarak meslek seçimini yapmak hüsran ile sonuçlanabilir. Bunun örneklerini sıkça görürüz. İnsanlar eğitim hayatlarının ortasında yanlış yapılmış tercihler yüzünden değişiklik yaparlar. Bazen de istemeye istemeye girdikleri işlerden bir süre sonra çıkarlar. Yanlış meslek seçiminden elbet dönülebilir ama size zaman kaybettirir.

MESLEK SEÇİMİ NASIL YAPILIR?

  1. Kendinizi tanıyın: Alın elinize kağıt kalemi ve kişisel özelliklerinizi alt alta sıralayın. Bu özelliklerinizi 1’den 5’e kadar puanlayın. Aynısını ailenizden ve sizi tanıyan arkadaşlarınızdan da yapmalarını isteyin.
  1. Meslekleri tanıyın: Öncelikle eğitim hayatınız boyunca elinizden geldiği kadar staj yapmaya çalışın. Yazları bir yerlerde çalışmaya özen gösterin. Bu size farklı meslekler hakkında dışarıdan gördüğünüzden çok daha derinlemesine bilgi verecektir. Tercih yapmadan ya da bir işe girmek için çalışmalara girişmeden önce o meslekteki insanlar ile görüşmeler yapın. Çok basit bir LinkedIn hesabı sayesinde pek çok insan ile tanışabilirsiniz. Bu insanlar ile kısa online görüşmeler gerçekleştirebilirsiniz.
  1. Meslekleri kendi özellikleriniz ile kıyaslayın: Bundan sonra yapacağınız şey bu mesleklerin gerektirdiği özelliklerin sizin yüksek puanlarınızda uyuşup uyuşmadığını kontrol etmek.

Yapacağınız işte hayatınız boyunca sabır, dışa dönük olma, zeka, stres, hesap verebilirlik, yaratıcılık gibi karakter özellikleri gerekecek. Eğer bu özellikler sizde yoksa, bu gibi konular sizi zorlayacaksa o meslekte başarı şansınız da azalacaktır. Ayrıca kişilik ve davranışsal özellikleriniz başka insanlar ile birlikte ne şekilde çalışmanıza imkan tanıyacak? Takım çalışmasında ne gibi konular sizin için önde geliyor? Ne gibi yatkınlıklarınız var? Kimi meslekler vardır ki bir çeşit durumda gelene ağam, gidene paşam demek durumundasınızdır. Yapabilir misiniz bunu?

BİR ÖRNEK

Geçen aylarda eskiden tanıdığım, sevdiğim bir beyefendi beni aradı. Kızının iş hayatına gireceğini söyledi. Kızı ile konuşmamı rica etti benden. Genç ile 15-20 dakika kadar sohbet ettik. Şunu fark ettim ki bu genç aslında tamamen kurumsal bir şirkette çalışmak istiyor. Henüz kurumsallaşmamış, kuralları tam belli olmayan yerlede çok zorlanacağı aşikar. Ama kimi insan vardır İsveç Çakısı gibidir. Ne iş olsa bir şekilde altından kalkar. Aynı standart işi yapmak yerine yaratıcılığının değişken bir ortamda daha iyi çalışacağını düşünür. Bu gibi bir insan büyümekte olan, belki start-up bir iş yerinde çalışmaya daha yatkındır.

İşte bu konuları oturup özellikle çalışmazsanız daha sonra iş hayatında zaman kaybettiğinizi fark edebilir, mutsuz olabilirsiniz. Yeteneklerinize daha yakın bir meslek ya da iş seçerseniz hem daha mutlu olur hem de daha çabuk yükselebilirsiniz.

DAHA FAZLASI İÇİN

Bu arada “geleceğin mesleklerini nasıl seçerim” diye merak ediyorsanız ilgili makalemi de okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Kariyer Planlaması Yaparken

Kariyer danışmanlığı yada kariyer koçluğu benim işimin bir parçası. Ne zaman oturup gençleri dinlemeye başlasam konu bir şekilde kariyer planlamasına geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015 verilerine göre Türkiye’de ortalama yaşam beklentisinin 75,8 yıl olduğunu biliyor muydunuz? Bunun kariyerle nasıl bir alakası var diye düşünebilirsiniz. Gayet de var. Açıklayacağım.

Bazı zamanlarda kendimi danışanıma “Acelen ne?” diye sormaktan zor alıkoyuyorum. Tamam, koçluk yapmak için oturduk; kariyerini doğru yönlendirmende sana koçluk yapmak için buradayım diyeceğim karşımdakine. Yine de bazen gençlerin hayatlarının en verimli olmaya başlayacakları anında, bulundukları yeri beğenmeyip büyük beklentiler içerisinde biraz fazla aceleci davrandıklarını görüyorum. İnsan bazen 30 yaşında kendini tepelerde bir yerlerde görmek istiyor. Örnekler yok değil, Mark Zuckerberg, Larry Page, Nevzat Aydın hep o çağlarında gıpta edilecek yerlere gelmişler, özenilecek paralar kazanıyorlar. Bazen de bir yerlerden duyuyorlar, falanca kişi 35 yaşında VP olmuş, filanca kadın 30 yaşında müdürmüş. Tamam doğrudur; birileri bir yerlere çoğundan erken geliyor olabilir. Ama aynı şartlarda mısınız o kişiler ile? Diğer bir soru da şu ki çalışmak, fayda sağlamak için hangi yaş ideal yaştır.

İşte Türkiye’deki hayat beklentisini de bu yüzden yazdım. 1960’larda bu yaş 45 imiş. Bir de şu an 30 yaşında olan birisi için bundan 40 sene sonrasını hayal edin. Beklenti daha da yükselecek. Yani demek istediğim o ki hayat bir şeyler başarmamız için çeşitli fırsatlar sunar. Bu fırsatları da değerlendirecek vaktimiz yok değil. Düşünün ki ilk 5 senemiz hakkında pek bir şey hatırlamayız bile. Sonraki 10-15 senenin de çok bilinçli geçtiğini söyleyemeyiz. Derken derken arada kalıyor 15-20 sene. Düşünün ki ancak 60 yaşına kadar yaşasanız dahi o ana kadar yaşadığınız kadar bilinçli olarak iki tane daha 20 sene yaşayacaksınız. Sonrasında belki bir o kadar daha…

Yani kariyer kararınızı verirken son 5 senedir sizi müdür yapmamış olmaları büyük bir kayıp da değil, sizi hayatınızdan geri de bırakmaz. Ama ileride olacağınız şey konusunda, yada hayaliniz her ne ise onun için şimdiden çalışmaya başlayabilirsiniz. Eğer bunun farkına varmış ve artık bazı şeyler için geç kaldım diye düşünüyorsanız ve hala yerinizde sayıyorsanız işte o zaman geç kalmaktasınız.

Geç mi kaldık?

Geçenlerde çok yakın bir arkadaşım, Tolga Tümay’a da sevgilerimi gönderiyorum, hayatımda bir basamağı daha çıkmamı sağlayan bir anısını anlattı bana. Kendisi 40 yaşındayken bir adam yaşını soruyor. Yaşım diyor 40. Adam durup düşünüyor ve şöyle cevaplıyor: Ben 60 yaşımdayım. Keşke 40 yaşımda olsaydım, neler neler yapardım. O zaman ne için geç?

Ben 75 yaşında ülke için çok önemli bir şey yapmaya adım atmış bir insan ile çalışıyorum. Ertan Bey 75 yaşına gelmiş ve ülkede üretilmeyen yüksek teknoloji bir ürünü üretip ülkeye fayda sağlayacağını düşünmüş. İnanın bu adamın bu işi yapmak yerine köşesine çekilip hayatının sonuna kadar muhteşem yaşayıp torun sevecek vakti var. Ama bir yandan alıyor bir torununu ona dünyayı öğretiyor, diğer yandan bir bakıyorum şirkette bir TIR’ın tepesinde. Atlıyor arabaya saatlerce yol gidiyor, birilerine bir şeyler satabilmek için önce mentörlük yapması gerektiğine olan inancıyla bir eğitime koşuyor. Koca koca mühendisler toplanıyorlar bu adamın bilgeliğinden bir nebze olsun faydalanmak için kilitleniyorlar sözlerine. İşte bunları yapan, bu mertebeye erişen bu adam, bilge mentör, ki kendisine kıdemli mühendisler duayen diyorlar, 30’lu yaşlarından neden bir yerde müdür olamadım dememiş. Kaldı ki hayatında hiç parlak bir ünvanı olmuş mudur? Kartvizitine sadece mühendis yazılsın istiyor. “O zamanlar para kazanmak için önümüzde ne varsa onu yaptık.” diyor bana. Şimdinin araba markası beğenmeyen profesyonellerinin yaşında otobüs, tren ne varsa onunla seyahat edip 3 kuruş, 5 kuruş diye masraf çetelesi tutmuş.

İşte böyle oluşuyor kariyer. Kariyer, aldığınız her bir karar, bu kararlar neticesinde atacağınız her bir adımdır. Verilen değil, hak edilen şeydir. Ben buyum, bana bu makamı verin demek yerine “Acaba ben ne katabilirim buraya?” diye sormakla başlar o adımlar. Ne olduğun değil, ne yapabileceğin belirler kim olacağını.

Tüm bunlar ile beraber kariyer danışmanlığı konusunda küçük bir de yardıma ihtiyacınız olabileceğinizi düşünüyorsanız, aramanızı beklerim. Bir de ben dinleyeyim nereye gitmek istediğinizi. Belki beraberce aklımıza parlak bir fikir gelebilir. Ne dersiniz?

 

Benim Kariyer Koçluğu Konularım:

Eğer benden koçluk (yada kariyer danışmanlığı) almaya karar verdiyseniz sizi nasıl bir sürecin bekleyeceği konusuna açıklık getirmek isterim.

Öncelikle kariyeriniz konusundaki koçluğun genelse tek bir seans ile sonuçlanması, özel hususlar hariç, pek mümkün olamamaktadır. Yine de özel bir konu üzerine konuşup da çözüme ulaşanlar olmaktadır. Bunlar haricinde kariyer bir yolculuktur. Ben danışanlarıma koçluk yaparken tüm bu yolculuğu göz önünde bulundururum. Öncelikle danışanımın kendini tanımasını sağlarım. Kendini bilen kişi hayattan da ne istediğini bilir. Hayattan ne istediğini bilen danışanım da nereye gitmek istediğine karar verir. Sonrasında gitmek istediği yere ulaşması için çalışırız. Bu çalışma genelde kişinin kendisinden başka da yerlere dokunmaya çalışmasını gerektirir. Bu süreç içerisinde de farkındalığının artması, çevresinde nelerin döndüğünü görebilmesi, bunlar üzerinde ne gibi etkilerinin olabileceğini fark önemlidir.

Bu sebeplerden dolayı ben danışanımın süreç sonunda bir farkındalıktan ötesine erişmesinde yardımcı olurum. Bir tek atamayı, promosyonu yada iş görüşmesini değil, hayattaki nihai mutluluğu ve bu mutluluk çerçevesindeki kazancı hedeflerim. Bütün bunları konuşmak için aramanızı bekliyorum.