Günümüzde liderlerin görevleri eskisine göre çok değişti. Liderden kollarını sıvayıp işin içine girmesi beklenmiyor. Artık liderin görevinin bu olmadığı, asıl yapması gerekenin insanları ve yöneticileri yönetmek olduğu çok net anlaşıldı.
Geçen gün sabah işe geldim. Fabrikada bir katı su basmış. Sanırım sabaha karşı musluk patlamış ve geldiğimde her yer su içindeydi. Herkesten erken geldiğim için dedim bugün de güne böyle başlayalım. Normalde genel müdür olarak sizden elinize çekpası alıp su süpürmeniz beklenmiyor. Fakat bugün öyle yaptım. Ardımdan mesai saati gelip de işe gelen ustalar, usta başları da katıldılar bana. Beraber bir güzel kattaki suyu temizledik. Sonra işimize koyulduk. Onlar makinelerinin başlarına geçti, ben odama kağıtların, defterlerin, bilgisayarın başına geçtim.
Nereye gelmek istiyorum? Büyüklerimden gençlik yıllarından fabrikalarımızda benzer şeyler yaptıklarını duyardım. Ben de onlardan gördüğüm gibi zaman zaman böyle şeyler yaparım. Bunun bana bir yönetici olarak zaman zaman fayda sağladığını biliyorum. Sembolik bir jesttir bu. Çalışanlar ile bağınız kuvvetlenir. Yanlarında olduğunuzu onlara hissettirmenin güzel bir şeklidir bu.
O yüzden elini kolunu işe bulaştırmak istemeyen genç yönetici adaylarına tavsiyemdir bu. Ben çok üst baş kaybetmişimdir bu yüzden. Güzel bir şeydir arada sırada kirlenmek, üstünün başının yağlanması. Bu davranış size en fazla bir gömleğe mal olabilir ama çok şey kazandırır.