
İş hayatında zaman çok önemlidir. Ben bir müzisyenim ve şunu söyleyebilirim ki zaman, iş hayatında olduğu kadar müzikte de önemlidir. Müziği oluşturan iki temel öğe var. Bunlardan ilki perde (pitch, sesin notasının ince ya da kalın olması), ikincisi ritim (kabaca vuruşlar toplamı diyelim). Ritim denilen de zamandır müzikte. Nota dediğimiz do, mi, fa vs veya bas, tiz sesler olabilir. Zaman ise, mesela diyelim ki 4/4’lük bir müzikte 1-2-3-4 diye gider.
Bazen müzisyenler çok profesyonel bir orkestra içinde de çalsalar, çok usta da olsalar ufak tefek hatalar yapabilirler. Hata olduğu zaman hatayı hızlı bir şekilde toparlamak gerekir. Peki, bunun için müzisyenler notadan mı yoksa zamandan mı feragat ederler? Cevap tabi ki notadan çünkü zamanı durdurmazlar ‘’Arkadaşlar iki saniye durun düzelteyim, burayı baştan alalım.’’ diyemezler. Zaman içerisinde yapmış olduğunuz hata her ne ise bir sonraki vuruştaki notanızda onu düzeltirsiniz. Zaman durmaz, akar.
Aynı şey işimiz için de geçerli. İş hayatındaki ufak tefek hatalar için de zaman durmaz. Iş hayatı sürekli hareket halindedir. Sizi beklemez! O yüzden de “Ya tamam şu işleri bırakalım, şuradaki ufak hataya saatlerce, günlerce zaman ayırıp düzeltelim.” diyemezsiniz. Bazen o hatayı o an düzeltmemeniz, onu orda bırakmanız gerekir. Eğer imkan olursa ileride dönüp o konuyu, o hatayı düzeltmeniz ya da o hatayı orada bırakıp bir sonraki adımda daha iyisini yapmalısınız. Önceki küçük hatanızdan bir ders alırsınız, önünüze bakarsınız.
Çok küçük sorunlarla zaman kaybetmeyin. Önünüze bakın çünkü ufak tefek hatalarla zaman kaybederseniz bu sefer ilerleyemezsiniz. İşinizi yapamaz, size verilen vazifeyi tamamlayamazsınız. Hayatta küçük hatalar olur, o yüzden önünüze bakıp hareket etmek zorundasınız. Zamanınızı siz yönetin.